NON GMO, son yıllarda gıda endüstrisinde en hızlı büyüyen iddialardan biridir. Avrupa Birliği'ndeki birçok tüketici, eğitim düzeyi veya milliyeti ne olursa olsun, gıda üretiminde genetik mühendisliğinden uzak durulması konusunda hemfikirdir. 

Yapılan çok sayıda anket, büyük çoğunluğunun genetiği değiştirilmiş ürünleri istemediğini defalarca göstermiştir. Bu durum karşısında NON GMO etiketlerine olan talep her geçen yıl artarak çığ gibi büyümektedir. Şu an için NON GMO ürün pazarı tahminen 25 milyar dolar civarında bir hacme ulaşmıştır.

GDO'lar, avantajlara ve faydalara giden bir yol yaratır, ancak aynı zamanda son derece önemli soruları da gündeme getirir. Gen bitkilerinin tanıtılmasından 20 yıl sonra bile, genetiği değiştirilmiş bitkilerin insanlar üzerindeki etkilerine ilişkin kapsamlı bir çalışmadan hala yoksunuz. Genetik mühendisliği zor bir konudur ve herkesin uzmanlık bilgisi yoktur. Bu nedenle, tüketici görüşlerini çok az çabayla etkilemek özellikle kolaydır.

Ek olarak, genetiği değiştirilmiş bitkiler bir kez dünyaya sunulduktan sonra, genellikle artık geri alınamazlar: aktif olarak yayılabilirler, çoğalabilirler, genetiği değiştirilmiş özelliklerini diğer organizmalara aktarabilirler ve birbirlerini etkileyebilirler, hepsi de büyük ölçüde keşfedilmemiş sonuçlara yol açabilir.

Genetiği değiştirilmiş tüm yeni mahsuller, onaylanmadan önce insanlara, hayvanlara ve çevreye zararsızlıkları açısından kontrol edilmelidir, ancak birçok bilim insanı mevcut risk değerlendirmesi düzenlemelerini yetersiz olarak tanımlamaktadır. 

Kuruluşumuz tüketicinin giderek büyüyen NON GMO ve GMO Free ürün talebini karşılamak adına NON GMO sertifikasyon programını geliştirerek, hem üretici hem de tüketici için pazarı güvenli ve verimli hale getirmeyi amaçlamaktadır.

GMO Free ve NON GMO etiketi ve sertifikasyonu ile ilgili konularda ayrıntılı bilgi edinmek veya belgelendirme başvurusunda bulunmak için uzman ekibimize ulaşmaktan çekinmeyiniz.