Çoğu insan GDO (genetiği değiştirilmiş organizmalar) ifadesini duyduğunda, hemen gıdayı düşünür. Çevrimiçi arama sonuçları bu varsayımı desteklemektedir ve birçok insanı büyütülmüş meyve, sebze ve diğer temel gıda maddelerinin görüntülerini oluşturmaya yönlendirmektedir. 

Ancak GDO'lar sadece bitki ve yiyeceklerin çok ötesine geçer. GDO'ların dünyada büyük bir etki yarattığı alanlardan biri de ilaç ve eczacılıktır. Aslında GDO'lar ilk olarak 1970'lerin başında geliştirildi ve ilk uygulamaları 1980'lerin başında genetiği değiştirilmiş farmasötik ürünlerde oldu. 

İnsanlar genellikle GDO'ları gıda ile ilişkilendirse de, GDO'ların tarım endüstrisinde kullanılması 1990'ların başlarına kadar değildi . Başka bir deyişle, GDO'lar uzun süredir var. Bu, birçok endüstride ve uygulamada sayısız iyileştirme ile sonuçlanan, zaman içinde test edilmiş bir teknolojidir. 

Sağlık sektörü her ne kadar hükümetler tarafından son derece hassas kriterlerle denetlenmekte ve son derece güvenilir olsa da, günümüzde tüketiciler, vücutlarına giren maddelerin ne olduğu konusunda eskisinde çok daha hassas ve titiz dvranmaktadır.

Tüketicinin hassas yaklaşımı ilaçlar için de söz konusudur. İlaç firmaları, genetiği değiştirilmiş organizmalar, boyalar ve alerjenler içermeyen ilaçlar sunmaya önem vermektedir. Tüketicinin ilaçlar konusundaki asıl kafasını karıştıran konu, ilaçların iyileştirici formülasyonu değil, onların insanlar için kolay yutulabilir hale getirilmesi adına kullanılan çeşitli katkı maddeleridir.

İlaçlar muhakkak hükümetler tarafından oldukça sıkı denetimlere maruz kalarak denetlenmekte ve son derece güvenilir hale getirilmektedir. Ancak değişen miktarlarda dolgu maddeleri ve boyalar kullanılmaktadır. Bunlar arasında genetiği değiştirilmiş bileşenlerin olması, risk belirsiz olsa da insanlar için endişe yaratmaktadır.

GMO Free ve NON GMO İlaç sertifikasyonu ile ilgili konularda ayrıntılı bilgi edinmek veya belgelendirme başvurusunda bulunmak için uzman ekibimize ulaşmaktan çekinmeyiniz.