GDO'lar doğrudan ete, sığır etine eklenmez. Bununla birlikte, besi sığırları genetiği değiştirilmiş bir bitkiden gelen yemleri tüketebilir. Tüm besi sığırları, yaşamlarına bir çiftlikte veya otlaklarda başlar.
Birçok inek ve büyükbaş hayvan için genetiği değiştirilmiş yemler, yaşamları boyunca onların tek yem kaynağı olacaktır. Bazı sığırlar, her ikisi de genetiği değiştirilmiş melezlere ve çeşitlere sahip mısır veya soya fasulyesi içerebilen tahıl rasyonları alır. Sığır da yonca samanı yiyecektir. Yonca, genetiği değiştirilmiş bir seçeneğe sahip başka bir üründür.
Genetik yapısı doğal olmayan bir şekilde değiştirilmiş organizmalar. Temel olarak, bitki türlerine farklı bir türden DNA enjekte edilir. Enjekte edilen türler bakterilerden, virüslerden, böceklerden, hayvanlardan ve hatta insanlardan gelebilir. Bu tür bir mühendislikle, bilinmeyen sonuçlar sağlığımız için gelecekte sorunlara neden olabilir.
GDO'lu yiyeceklerin güvenli olup olmadığı konusundaki tartışmalar, GDO'lu yiyeceklerin GDO'suz yiyecekler kadar güvenli olduğunu söyleyen birçok çalışma ile devam ediyor. Ancak GDO'lu gıdaların çevre için çok zor olduğu da açık. Bunun nedeni çoğunlukla, GDO'lu bitkilerin, bitkilere dayanacak şekilde tasarlanmış çok sayıda herbisit glifosat püskürtülmediği sürece, GDO'lu olmayan bitkilerden daha üretken olmamasıdır. Bu, glifosata dirençli "süper yabani otların" ortaya çıkmasına neden oldu.
Bir et ürününün GDO'suz olarak kabul edilebilmesi için, GDO'suz, tamamen doğal vejetaryen (organik bitki temelli) bir diyetle beslenmeyen gerekmektedir.
GMO Free ve NON GMO et ve et ürünleri sertifikasyonu ile ilgili konularda ayrıntılı bilgi edinmek veya belgelendirme başvurusunda bulunmak için uzman ekibimize ulaşmaktan çekinmeyiniz.