Genetiği değiştirilmiş (GM) mahsuller ve gıdalar, endüstriden ve onun destekçileri tarafından hiçbir zarar olmadığı ve hatta son derece faydalı oldukları yönünde geniş kapsamlı iddialarlar tanıtılmaktadır. Ancak bu iddialara tek taraflı yaklaşmak bilimsel değildir.
Bununla birlikte, geniş ve büyüyen bir bilimsel yapı ve diğer güvenilir kanıtlar, bu iddiaların doğru olmadığını göstermektedir. Aksine, çok çeşitli araştırmalar çerçevesinde sunulan kanıtlar GD (genetiği değiştirilmiş) mahsullerin:
- Doğal yetiştirme yöntemlerinden tamamen farklı bir teknoloji kullanılarak laboratuvarda yapılır ve GD olmayan mahsullerden farklı riskler taşır
- Doğal muadillerinden daha toksik, alerjik veya daha az besleyici olabilir
- Güvenliği sağlamak için yeterince düzenlenmemiştir
- Verim potansiyelini artırmaz
- Herbisite toleranslı "süper yabani otlar", zayıf toprak kalitesi ve mahsullerde artan hastalık duyarlılığı dahil olmak üzere çiftçiler için ciddi sorunlar yaratır
- Karışık ekonomik etkilere sahip olabilir ve piyasaları bozabilir
- Toprak kalitesine zarar verir, ekosistemleri bozabilir ve biyoçeşitliliği azaltabilir
- İklim değişikliğine etkili çözümler sunmaz
- Diğer kimyasal olarak yetiştirilen ürünler kadar enerjiye muhtaçtır
- Dünyadaki açlık sorununu çözemez, ancak asıl nedenlerinden, yoksulluk, gıdaya erişim eksikliği ve giderek artan bir şekilde onu yetiştirmek için toprağa erişim eksikliğinden uzaklaştıramaz.
Bu araştırmalara dayanarak, GDO teknolojisinin halihazırda mevcut olduğu iddia edilen sorunlara etkin, hazır ve sürdürülebilir çözümler bulunduğunda GD ürünlerle risk almaya gerek yoktur.
GMO Free ve NON GMO etiketi ve sertifikasyonu ile ilgili konularda ayrıntılı bilgi edinmek veya belgelendirme başvurusunda bulunmak için uzman ekibimize ulaşmaktan çekinmeyiniz.